16 Ocak 2021 Cumartesi

Yılmaz Öztuna: Sultan Abdülhamid Hakkında
















Bugün Türkiye'de artık Kızıl Sultan diyen kalmadı. Herkes, bu unvanın padişaha, bugün Doğu Anadolu'yu oluşturan 6 Osmanlı Eyaleti üzerinde, bir Ermenistan kurdurmayıp, Ermeni isyanlarını bastırdığı için, bir Fransız tarihçisi tarafından yakıştırıldığını biliyor (*).

...

İttihatçılar için ''Devlet'i 10 yıl idare edebilirlerse, bir asır idare ettik diye sevinsinler'' kerâmete benzer cümlesini söyleyerek tahttan ayrıldı. Bu bilgelik, 33 yıllık engin bir imparatorluk tecrübesinden kaynaklanıyordu. (**)

Denebilir ki Sultan Abdülhamid, İslam dünyasında ve tarihinde, jenlerinde imparatorluk yönetimi yeteneğini taşıyan son şahsiyetti.

10 Şubat 1918'de İstanbul'da Beylerbeyi Sarayı'nda öldü. 75 yaşını 4 ay ve 9 gün geçiyordu. Birinci Cihan Savaşı denen en büyük trajedinin son yılı idi. İstanbul sokaklarında açlıktan sinek gibi düşen insanların cesetlerini çöpçüler topluyorlardı.
...

Orta Afrika ile Orta Avrupa arasında uzanan bir imparatorluğu, emperyalizmin en azgın döneminde 33 yıl ayakta tutan bir devlet adamının o derecede çeşitli hasımları bulunması tabiidir.

İsrail'i kurdurmadığı için Yahudiler, Ermenistan'ı kurdurmadığı için Ermeniler, savaşla yendiği için Yunanlılar, devamlı politik kombinazonlarla hakan-halife tarafından atlatılmaktan başları dönen Batılılar, Asya'daki prestijinden ürken İngilizler, Sultan Abdülhamid'i devirmek için elbirliği ettiler. 

...

Hakkında vagonlar dolusu iftira, isnat, yalan ve yanlış yazıldı. 1908'de iktidara gelen İttihatçılar, Midhat Paşa'yı hürriyet kahramanı ve Sultan Abdülhamid'i neredeyse vatan haini ilan ettiler. Cumhuriyet döneminde aynı zihniyet devam etti.

1950'den sonra gerçeği gösteren yayınlar da başladı. En ilmîsi, İsmail Hami Danişmend'in Kronoloji'sinin 4.cildidir. Bunun yanında ilmî olmayan, fakat Sultan Hamid'i savunan kitaplar yazıldı.

Ancak Sultan Abdülhamid'in itibarının gerçek iadesi, benim 1968'de yayınlanan Türkiye Tarihi'min 12.cildi ile oldu. Bir takım fikir yobazı mihraklar ne oluyor diye sarsıldılar. Ama kimse gık diyemedi. Zira kitabim 60,000 sattı. 

Türkiye Tarihi'nin 11. cildi çıktığı zaman, Türk Tarih Kurumu'nun başkanı ve bir üyesi, genel yayın müdürü olduğum Hayat müessesesine gelerek, Kurum'a üye seçileceğimi bildirmişlerdi. 12.cilt yayınlandı ve üyeliğim konusu kapandı.

Yılmaz Öztuna, Tarihten Portreler, 23-24 Nisan 1991

(*) İsmail Hami Danişmend de diyor ki: "Fransız müverrihlerinden Albert Vandal'ın ortaya attığı ''Le Sultan Rouge = Kızıl Sultan'' .. Hıristiyanlık taassubu ile Anadolu'nun yarısını Ermenistan görmek isteyen bir takım Türk düşmanlarının bu gibi herzeler ve hatta küfürler savurmaları pek tabiidir: Fakat Ermeni komitecisine karşı Türk'ün hakkını koruduğu için mutaassıp Fransız'ın ortaya attığı "Sultan Rouge" lakabını Türkçeye tercüme edip de Sultan Hamid'e Kızıl Sultan diyen Jön Türklerin ve onları takip edenlerin yüz kızartıcı gaflet ve cehaletlerine ne denilebilir?"

(**) 33 yaşındaki toy başkomutanımız Enver Paşa, 4 yıllık savaşın ilk yılı içinde en güçlü 2 ordumuzu Sarıkamış ve Gelibolu'da harcamıştı, çoğunluğu 18-25 yaş arası delikanlılar oluşturuyordu. Bir daha asla olmasın! - Yılmaz Öztuna, 10.02.2010, Türkiye Gazetesi

























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder